SEHER VAKTİ

NASİBİ OLANA

Sabah ezanları adeta çığlık gibi semada yankılanıp odamdan içeri girdi. Bir anda Sübhananallah diyerek yatağımdan doğruldum. Beni öldürüp dirilten Allah’ım sana sonsuz şükürler olsun dedim. Sonra yavaşça yatağıma uzandım. Ezanları dinliyorum. Bunca saba makamında okunan ezanların arasında her makamdan okunan bir ezan beni sanki uykunun kucağına bıraktı.

Sıradan bir Anadolu mümininin okuduğu ezan, beni uyku ile uyanıklık arasında mekân değiştirdi. Eyvah namaza Beytullah’a yetişmeliyim dedim. Abdestimi aldım. Elbiselerimi giydim. Kokularımı sürdüm. Otelden çıkarak hızlı adımlarla Kâbe’yi Muazzama ’ya doğru yürüdüm. İsmail kapısından (Babı İsmail) içeri girdim. Merdivenlerden indim. Kâbe’nin azametli duruşu beni büyüledi. Tavaf alanı insan harmanı olmuş. Ben kimseye dokunmadan yürüyorum. Yollar açık. Hiçbir kardeşime zahmet vermeden yürüdüm. Tam Hacer’ül Esvet’in karşısındayım. Yaşlı bir mümin kardeşim benim kolumdan tuttu ve dedi ki; NASİBİ OLANA!

Gözyaşlarım hıçkırıklarıma karıştı. Sadece Allah’ım diyebiliyorum. Eğildim ve o mübarek taşı hürmeten öptüm. Ellerimi açtım. “Ey Kâbe’nin ve her şeyin sahibi Allah’ım! Bu beytinin şerefini, azametini, heybetini hayır ve salahını artır. Ona yönelip gelen, onun azametini idrak eden kardeşlerimizin dualarını kabul eyle. Allah’ım ben senin misafirinim. Misafirin ev sahibi üzerinde hakkı vardır. Senden rahmetini, bereketini, affını ve Cennetini talep ediyorum. Neslimin de Beytini ziyaretlerini nasip et. Sen duaları kabul edensin. Âmin.

Aynı gözyaşları içinde sabah namazı sünnetini eda ettim. Beytullah’ın azameti karşısında gözlerimi ayıramıyorum. Ne kadar zaman geçti bilmiyorum. Birden ortalık hareketlendi. Allahu Ekber nidaları ile müminler saflarını tanzim etmeye başladılar. Yanımda ki piri fani elimi tutup, evladım nasibi olana derken İmam efendinin tekbir sesiyle divana durduk. Kâbe, okunan ayetler, müminler ve ben halkanın zinciri olduk. Namaz bitti. Selam verildi. Birden kıyamet koptu. Kendimi omuzlarda tavaf yaparken hakikatle yüz yüze geldim. Hafif uykumun bitmesini istemezdim.

Abdest almaya kalkarken, Allah’ım özledim. Ne olur misafirin olayım. Daha fazla hüzün içinde bırakma dedim. Abdestime başlarken yüzüm zaten ıslaktı. Allah’ım! Kâbe’ye varabilmeyi, Umre ve Hac yapabilmeyi, kâinatın yaratılma sebebi, dünya ve ahiret rehberimiz Muhammed Mustafa’yı ziyaret etmeyi bütün inananlara ve bu fakire de nasip et. Âmin.

Selam ve dualarımla.
Saim ORAL, Kartal 16.11.2019

Bizimle Seyehat'e Hazır mısınız ?

Online Başvuru Formu